23 Ocak 2017 Pazartesi

ÜÇÜ BİR ARADA !

Yeniden merhaba...
Baktım ki gün gün yetişemiyorum , üç soruyu bir arada cevaplamaya karar verdim.
Yetişmemek meselesi biraz plansız olmaktan kaynaklanıyor.
Fazlasıyla akışına bıraktım hayat akışımı ve bu bana şu anda rahatlık getiriyor.
Ama birikenler biraz ağırlık.
Neyse ki dengede ikisi de  :)

Gelelim geride bıraktığım sorulara.

-Her zaman ve bazen özlediğin iki şey:
 Tereddütsüz annem. Daha evlendiğim ilk yıllardı. Paylaşacağımız çok şey vardı ve birden yarıda kaldı sanki her şey. Tamamlanmamış çok şey ,konuşulmamış çok konu ve en önemlisi göremediği bir torunu oldu...
Onun dışında eskiye dair şeyleri özleyenlerden değilim ama , mutfak ile aram iyi olmadığından, babaannem ile annemin iş birliği ile tüm aileyi bir araya getirdiği sofraları çok özledim.
Bir yazımda onların ilişkisinden bahsedeceğim. Şimdi muhtemelen gökyüzünde okey oynuyorlardır.
Ah o güzel kadınlar, nasıl da geçip gittiler...


-Hatırladığın en eski anını anlatır mısın?
Ben çok kıskanç bir çocuktum. Bunu kanıtlayan videolarım var. Ve izleyince çok utanıyorum.Kardeşimin ilk yaş doğum günüydü. Tüm davetliler ellerinde hediyelerle kutlama yapmaya başlayınca ben kıskançlıktan çatladım :) Bana neden almadılar diye ranzamızın tepesine çıkıp ağladığımı hatırlıyorum. Oysa ki kız kardeşim öyle uysal, öyle paylaşımcıdır ki. Ne akla hizmet öyle davrandıysam ! Şükür artık kıskançlığım yok ve şu yaşımda en sevmediğim huylar arasında :)


-Eğer bir hayvan olsaydın hangisi olurdun?
Hiç düşünmemiştim. Hayvan olmak zor galiba. Konuşamadığımı düşünmek zor geliyor. Size istenilen her şey yapılıyor ve siz kendinizi ancak olabildiğince savunabiliyorsunuz. Ama illa ki cevap ver derseniz, köpek olmak ve iyi bir sahibin eline düşmek isterdim.
Hem verebildiğim hem alabildiğim yani paylaşımcı bir ilişki içerisinde olabildiğim bir yaşam...
Ucu sevgiye dayanan...


Eh yetiştim galiba yeni çelınç sorusuna !
Herkese şimdilik elveda :)



20 Ocak 2017 Cuma

4.Soru

Yatak odasına televizyon kurup kurmamak arasında kalmıştık eşimle. O yatmadan tv izlemeyi sever ben ise hiç aramam. Fakat bu isteğine yenik düştüm ve bundan 3 sene evvel odamıza girdi kendisi. Şimdi sabahları kalktığımda bari haberlerden haberim olsun diyerek açtığım o televizyon , içimi daraltıyor. Onlar nasıl görüntülerdi öyle ! Türkiye izliyor , milleti temsil edenler kapışıyor . Yani haberlerden habersiz olmak bence bunları haber saymaktan daha iyi !
Nitekim olumsuz başladığım gün, öyle düşük seviyede ilerledi.
Ama çelınç var çelınç !

Gelelim sorumuza !

Etrafındakiler hangi sorunun çözümü için sana gelirler:

Bu soru beni zorladı . Şunu fark ettim , genelde sorun yaratan yada soruları olan ben olunca çözüm için başkasına danışırım, haha !
Bu biraz, kendimi bir konuda uzmanlaştırmam gerektiğine işaret oldu ✅
Ne işe yaramaz , saylanmaz biriymişim ayol !

Yalnız bu çelınç işi pek güzel oldu !
Düşünenin aklına fikrine sağlık.

Sevgiler

19 Ocak 2017 Perşembe

Kitap Olsam


Evet ,nihayet bilgisayar ekranından yazabildiğim bir gündeyim.
Bu işlerin durgun geçtiğine işarettir ,bilesiniz.
Benim bu ekran başına müşteriyle ilgilenmekten oturamıyor olmam lazım :)

Bu günkü konumuz ,

-Hayatın bir kitap/film olsa türü ve adı ne olurdu?

Film ile aram hiç iyi değil. Geçen günlerde film tavsiyesi istediler de Anestezi dedim :) Film 2007'den imiş. Çok güldüm kendime. Öyle alakasızım yani.
Bu yüzden kitap demek istiyorum ve ben bir anı kitabı olmak isterdim.
Çünkü, sanki içinde bulunduğum yaşamı bir önceki yaşayanlar da yaşamış gibi. Yani aile büyüklerim ve benim hayatım arasındaki benzerliklere çok şaşırıyorum. Laf vardır ya ,tarih tekerrür eder diye,öyle bir şey bizimkisi. Ve o geçmişten geleceğe akan hayatım böylelikle bir anı kitabına bürünürdü. Evet ,evet, aynen öyle...

Adına gelince ,olması gerektiği gibi ,Buğday Tanesi !

Yarın görüşmek üzere,sevgiler :)

(Fotoğraf Alıntıdır)

18 Ocak 2017 Çarşamba

Kalp Akıştır

Tabi çalışan ve sene başı sayım yapan bir birey olarak yine telefon üzerinden yazmaktan kurtulamadım. 
Afilli yazı dedik, sözümüzde duramadık.
Zaten söz tutmayı sevmem ben :) 
Söz uçar gider ... 

Demiş ki kalbini kazanmanın beş yolu nedir ? 

Biraz acayip bir soru. Hani birine aşık olmaya başladığında nelerden hoşlanırsın diye bir soru çakılır ortaya ve bakarsın bön bön. Ama aşıksındır ya,anlatmak istersin geveleyerekten. İşte bu da öyle bir soru!

Kalp kazanmak terimi zaten bir değişik. Kalp kazanılır mı?
Kalp akıştır bence. Kazanan ve kaybeden yoktur.

Bu ilk ve son yolum olsun.

Hadi kaçtım ben :) 


17 Ocak 2017 Salı

Leylak Tozumu Attırdı

Resmen 3 sene olmuş blog yazmayalı. Şaşkınlıkla baktım tarihe ve cep telefonundan yazmaya çalışıyorum. Yayın girmeye girmeye , eskimişim . Sandık kurcalar gibiyim . Örümcek ağları sarmış her yeri . E Leylak der de yapmaz mıyım. Vesile oldu . 

Cep telefonundan yazmaktır olduğundan hemen konuya geliyorum ama yarınki yazım daha afilli olacak :)

5 sözcükle kendini anlat !
🦋Çilekli olan her şeyi çok severim.Kız doğursaydım adını Çilek koyacaktım bu yüzden velet erkek olmayı seçti galiba :)
🦋Sırıtkanım
🦋Gıcığım. Haklı yada haksız fark etmez , kafama uymuyorsa kabullenmekte güçlük çekiyorum.
🦋Weihnachtsmarkt  (noel panayırı) aşığıyım.
🦋Çabuk karar verir , çabuk vazgeçerim. Bu huya ne denir bilmiyorum:)

E bitti bu ! Ay daha çok anlatırdım aslında ama abartmayalım.

Kendime bir hoş geldin ve size görüşürüz diyorum.

Sevgilerimle

9 Mart 2014 Pazar

RUHUM DORUKTA

Çalışma temposu , her şeyi ertelememe sebep oldu. Öyle ki gelen telefonları meşgule atıp , geri dönmüyorum çoğu zaman. Kendime ayıracak vakti zor bulurken , etrafımı da ihmal etmem kaçınılmaz oldu. Övünülecek bir şey değil biliyorum , ama şu anda meslek diktatörlüğü diye bir şey var üzerimde. Yada namı diğer işkoliklik. Tüm gün fikir alışverişleri ile yoğrulan beynim , akşamında vücuda dönmek ve sessizliğe bürünmek istiyor. Şu aralar en favorim şaraplamak. Her akşam da içilir mi arkadaş muhabbeti değil bu , bildiğiniz vidaların yağlanması :)

Tüm bu iş muhabbetinin arasında , bu Pazar evde pineklemek yerine , ki çok uzun zamandır izin günlerini pinekleyerek geçiriyorduk , köy turu yapalım dedik. Marmaris'in yakın köylerine , yani, Söğüt, Bozburun ve Selimiye'ye bir selam verdik. İyi ki de öyle yapmışız, sanki yol değiştikçe ülke değiştirdim , bunda dinlediğim müziğin de etkisi vardı tabi. Karşıda kalan Yunan adalarının etkisiyle radyo frekansları Yunan'a döndü. Dinlenmeye muhtaç ruhum doruğa ulaştı resmen ! 

Instagram hesabımda bol bol fotoğraf ve video paylaşsam da , fotoğraf makinesinden çekilenlere de haksızlık olsun istemedim.İyi seyirler...














2 Mart 2014 Pazar

HAYAL SOTE

Bundan bir sene önce Almanya'da idim. Yeni bir hayata yelken atıyordum. Nasıl olacak , neler olacak derken , geri dönmeye karar verdim.

Hazırlanmış bir senaryoya sadece kararlar vererek yönlendirdiğimiz şeyler var diye düşünüyorum. Şimdi oynadığım senaryoda mağazacılık yapmaya başladım, hem de kız kardeşim NessinKelebekleri ve eşi ile dip dibe oturuyorum.Tam bizlik bir mesele ! İncik boncuk, deli kızın çeyizleri misali ,tekstil, porselen ve hediyelik eşya satışına başladık. Bu zamana kadar çeşit çeşit fikir değiştirdim ,çeşit çeşit hayallerim , hedeflerim oldu. Sanırım hiçbirine tam odaklanmadığımdan , sonuca varamadım. Fark ettim ki ben maymun iştahlıyım.

Şimdi tüm hayallerimi bir tencereye doldurup karıştırmaya başladım. Tüm tatlar birbirine karıştı ama lezzetinden bir şey kaçmadı. Tarifin adı ise , HAYAL SOTE.

Böyle iyiyim diyebildiğim bir süreçteyim.

Bu kız neyle uğraşıyor diyenler için ,işte deli kızın çeyizleri , incikleri ,boncukları  ,ıvırları , zıvırları ....

www.aspak.com