RAPORLAMA

Geçen haftanın ağır havasını pazar günü dinlenerek geçirdim diyeceğimi sanıyorsunuz ama yanıldınız....


Pazar günü kalkıldı, kahvaltıdan hemen sonra kız kardeşimle bahar temizliğine girildi. Camlar ,perdeler, balkonlar bayram etti... Halılar kaldırıldı yıkamaya gönderildi. Çok yorulduk ama o son haline bakınca işte budur, değdi diyoruz.

Bizim oturduğumuz bina beş katlı. Annemlerle altlı üstlü oturuyorduk ve ev üç katı yukarda, iki katı aşağıda olacak şekilde ikiye bölünmüştü. Biz alt katta oturuyorduk. Annem yolculuğuna çıktıktan sonra evleri ayıran duvarı yıktık. İki katlı olan evimiz birden beş katlı, temizliği zor olan bir eve dönüştü.Planlı bir şekilde temizliği yapmadığın sürece yığılmaları siz düşünün artık. İş bölümü var. Herkesin görev sorumlulukları var :) Gayet disiplinli bir aileyiz biz. Kahvaltı sırası, süpürme sırası, toz alma sırası, bulaşık sırası. Kimse kimseye haksızlık yapmamış oluyor böylece. Nasıl ama ?

Bu yazı yazmadığım günlerin raporu gibi olacak ama dün de Bodrum'dan buraya bisiklet turnuvası düzenlendi. Bugün Marmaris'ten başlayıp Pamukkale'ye devam edecekler. Fırsatı olanlar varsa, muhakkak TRT3 ten izlesinler. Bisiklet turu izlemekle kalmıyor, doğal güzelliklerin şahidi oluyorsunuz. Ben bile şaşırdım. İçinde yaşamak ve yukarıdan bakmak arasındaki fark neymiş gördüm. Ayrıntılı bilgi için bir TIK .

Ayrıca her sabah ve akşam kısa mesafeli yürüyüşler yapmaya başladık. Yağmur var bugün Marmaris'te ama hava çok güzel. Dinlenmiş sanki doğa. Sabah yürürken bir sürü sümüklü böcek çıkmıştı maratona. Toplanıp da yürümüyor keratalar, sektire sektire bizi bir hale soktular. Şükür kimseyi ezmedik. Hepsiyle selamlaştık. Bir tanesi vardı ki kocamandı. O herhalde babalarıydı. Müsade istedikten sonra ayrıldık birbirimizden.

Bütün bunların sonunda şu mısralar geliyor aklıma.

Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.