3 Şubat 2010 Çarşamba

Geziden Özetler 2

Soğuk hava peşimizi hiç bırakmadı...Beyaz battaniye güneşin yansımaları ile renk oyunları oynuyordu bize.Titremelerimize rağmen manzaralar bir kez bile somurtmaya izin vermedi,gülümsetti daima..





Bir de iki saat başında durdugumuz gerçek çam ağacını süslemek vardı programda.Görüntüyü kaybetsek de büyük bir ustalıkla, ağacımız yamuktu :) Soğuktan yamukluğunu göremeyecek kadar şaşırmışız herhalde.Altına kalınca bir kitap yerleştirdik ağacımızı düzeltsin diye.Ama yine de onu mutlu ettik dedik kendimizce.Kimse tarafından secilmeyecekti ve bu noeli bir başına geçirecekti...Böylece sıcacık bir evi oldu...

Ağacımızın altında sonradan ilave ettiğimiz minik bir köyümüz de vardı.Ahşaptan yapılan küçük köy kalplerimizi çaldı.Işıklarıyla akşamlarımızı aydınlatıyordu...Kar örtüsü ile bir o kadar uyum sağlamıştı.

Noeli uzun uzun güzel yemeklerle kutladıktan sonra yılbaşı gecesi gelmişti nihayetinde.Her yerde havai fişek sesleri, sarılmalar, kucaklaşmalar.Yeni umutlar,dilenen dilekler sessizliğin arkasına saklanmış olsa da gürültüyle duyuluyordu.Ben de eksik kalır mıyım.Sağlık,huzur,mutluluk ve en önemlisi ailemin birlikteliğinin daimi olmasını diledim.Sevgi diledim,güzel insanlarla karşılaşma fırsatı diledim.Umarım sizin de dileklerinizi duyan biri olmuştur.Hepsi gerçek olsun....Uykusuz bir gecenin ardından gezmeye devam ettik halsiz bir şekilde,dur durak yoktu.Gerisi 3. bölümde artık :)

2 yorum:

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Zaten bekliyorum devamını:)

Bugday Tanesi dedi ki...

:) Fotoğrafları düzenledikten sonra yazıya hemen devam edeceğim....