23 Ocak 2009 Cuma

İKİ MİLLET

Ben Almanya doğumluyum ve yedi yaşıma kadar orada yaşadım.O zamandan bugüne Almanya ile irtibatım hiç kopmadı.Türkiye'de yaşayan ben, iki ülkenin kültürünü karşılaştırma fırsatını elde ettim ve komik,aynı zamanda düşündüren farklar keşfettim.


  1. Türk milleti sıcak ve misafirperverdir.Güler yüzlü,konuşkan ve sempatik tavırlılar.Komşuya artan yemeğini,tatlısını,'koktu canı çeker'düşüncesiyle balığını etini vermeye çekinmeyen bir topluluk.Alman milleti buna nazaran,komşunu karşısında elinde bir tabakla görse 'benim kendime bakabilme gücüm var,ne yapmak istediğini anlayamadım seni tanımıyorum ki' bakışıyla şöyle bir süzer onu.

  2. Türk milleti,akşam saatin dokuzunda kapıyı çalıp 'misafir kabul eder misin' deyip cevabını beklemeden dalar içeri.Yada farklı bir versiyon olarak sana iki gün öncesinden eşiyle birlikte geleceğini söyler,sen hazılığını ona göre yaparsın,sonra bir telefon gelir buluşma saatinden bir saat önce,tüm sülalesinin geleceğini haber alırsın.Kısacası son dakika insanlarıdır.Alman milleti ise,acayip planlı ve projeli çalışır.Misafirliğe geleceğini iki hafta öncesinden bilirsin ve asla yemeğe kalmayı kabul etmezler.Özel günler dışında!! Geleceği saati sana bildirir ve büyük bir sorun çıkmazsa tam zamnında gelir.İstersen dene.
  3. Türk milletinin aile bağı çok kuvvetlidir.Paylaşım konusunda eksiklikler olsa da bir sorun karşısında hemen kenetlenirler.On kişi bir kişi haline geliverir ve senin sorunun benim sorunum olur.Alman miileti buna karşın çok serbesttir.Çocuk onsekiz yaşına bastığı anda kendi evine taşınma yetkisine sahiptir.Bir sorunu olursa bu onun sorunudur ve bununla başa çıkmasını bilmelidir.
  4. Türk milleti fazla sıcakkanlılığından olacak ki birden kendini yakın hisseder ve 'evliliğin nasıl gidiyor,çocuk yok mu,kız yapsana çocuk bekletilmez,doğurmak güzel şey'deyip yüz kızartacak şekilde seni köşeye sıkıştırır.Hatta bununla ilgili küçük bir anım vardır.

Bir sabah hastanede sıra bekliyordum ve bir olaya şahit oldum.İki bayan arkadaş tesadüfen karşılaşıyorlar.İkisi de yirmi üç-yirmi altı yaş arası idi diye tahmin ediyorum.Birinin elinde bir çocuk başladı diğerine

-Ya kız demek evlendin sen de!Hımm hayırlı olsun.Çocuk var mı çocuk.

-Yok hayır henüz düşünmüyoruz.

-Aaaa neden kız.Bak benim bi oğlan oldu şimdi de karnımda bir bebe daha var.Yaşım da 24.Allahtan bu kız oldu bak.Eğer kız olmasaydı bir tane daha doğururdum.N'olacak ki.Kız doğur sen de ne güzel şey biliyor musun.Biri elimde biri karnımda.Ha ha ha.

-Yok hayır biz düşünmüyoruz ben daha okuyacağım.Belki İstanbul'a taşınacağız.

-Ay kız ne okuması ya.Evlenmişin ne okuyacaksın.Bak benim koca iyi kazanıyor.Çalışırım falan diyodum ama yok ya çalışmam ben.Yatarım ne var.Çocuk da doğurdum bak.Şimdi de ikincisi geliyor.Onu büyüteceğim derken beş sene daha geçer.Sonra bir tane daha yaparım.Ha ha ha...

-...

Bu sohbete şahit olduğumda benim yüzüm kızarmıştı.Bilmiyorum siz ne düşündünüz.Dönelim konumuza.Alman milleti kendine böyle bir sorulduğunda ilk başta anlamamış gibi yüzünüze bakar ve 'Bırakın da ne zaman ne yapacağıma ben karar vereyim'diyerek konuyu kapatır.

İşte küçük keşiflerim bunlar.Ben kendimi bu iki kültürle harmanlamayı tercih ettim ve çok da mutluyum.Melezlik güzel şey :)


Hiç yorum yok: