Bunca zaman Almanya'ya gidiyorum ama doğusuna hiç yolum düşmemişti.
Evet Almanya'nın da doğusu varmış!
Gidişimi yazmıştım zaten şu yazımda . Biraz olaylıydı. Şükür ayağımız yere bastığında rahatlamıştık. Bernburg
büyük halamın yeni taşındığı bir yer. Küçük ama sevimli. Aslında ilk gittiğimde biraz yadırgadım. Çünkü binalarda hep duvar zamanında yaşanan olayların izleri mevcut. Koyu renkli, yıpranmış ve sanki gel sana bir anımı anlatayım diyen görüntüleri vardı. Sanki otursan karşısına duyabilirdin yaşananları. O kadar sesliydiler.
Genç kesim, duvar yıkıldığında hep göç etmiş batıya. Dolayısıyla büyük firmalar öksüz kalmış. Camları kırık, paslanmış binalar hala bekliyor. Batıdaki bazı iş adamları , doğunun ekonomik şartlarının daha elverişli olmasından, buralarda yeni kuruluşlar oluşturuyor. Devlet de buna destkeçi. Göç oranına baktım merak ettiğim için. Evet , batıdan göç artmış doğuya. Sanırım bazı şeyler değişecek gibi.
Bu sene çok şehir gezdiğimi de yazdım bir önceki yazımda. Ben Leipzig'ten başlamak istiyorum. Orayı çok beğendim. En çok da tren garını. Yanlış bilmiyorsam dünyanın ikinci büyük tren garı. İçerisinde fazla fotoğraf çekmemiştim. Ama buraya tıkladığınızda inceleyebilirsiniz. Bir üniversite şehri olduğundan, hakikaten genç bir ruhu var. Ben tabi ki Weihnachtsmarkt'ına (noel panayırı) gittim. Kalabılktasın ama o kadar başına buyruksun ki bu panayırda. Tezgahlar arasında dolaşırken ne yiyeceğini veya içeceğini düşünme şansın yok. Ya hemen alacaksın, yada sürüklendiğin için bir daha geri dönememeyi göze alacaksın!
3 yorum:
ne güzel bir yermiş
son fotoğrafa bayıldım
ne kadar güzel
Evet,sarı rengi pek rengim olmasa da ne kadar canlı diye düşünmeden edemedim :)
ablacım benim ah bensiz nerelere gittin sen ya :) ne kadar güzel bir gezi olmuş bu böyle
Yorum Gönder