Haftada birgün izin olunca ne temzilik ne yemek anlarım, benim için gezmedir o gün.
Hep gitmek istediğim ama bir türlü aile bireylerini uzaklığından ötürü ikna edemediğim bir yerdi Belen Kahvesi. Şimdi ise anneannemi bahane ederek bir evet almayı başardım :)
Aslında fotoğraflar hep dilidir yerlerin, kişilerin... Bu yüzden fazla bahsetmeye gerek kalmayacak.
Belen kahvesindeki meşhur türkünün çıkış noktası, ormancı ve muhtarın arasındaki kavgadır. Ki aşağıda da tabelalarını göreceksiniz ben uzuuuun uzuuuuun yazmayayım hiç.
Ve başlıyorum...
Açık cezaevinde mahkumların işlediği bakırlar ...Ben bir tava aldım, ''sahanda yumurta'' ya beklerim efendim.
Bunlardan eve aldım, hamarat değilim ama yine de kızartacak kadar becerikliyim :)
Otlu gözleme yedik lakin maydanozu çoktu ve ben maydanoz sevmeyen biri olarak çok beğenmedim.
İşte bu da yazmaya üşendiğim ve buyrun okuyun adlı fotoğraf çalışmam :)
Anneannemin omuzuna konan keleböcük. Aaaaa anneanne bu iyiye işaret dedim, neye iyi gelir dedi , cevabım ben de bilmiyorum ki oldu. Bu görüntü iyi olmasın da, daha ne olsun ama.
Değirmenin olduğu odada zaman zaman toplanıp müzik akşamları yaparmış işletme sahipleri, mesafe anlamında sıkıntımız olmasa muhakkak bulunmak isterdim.
Bu değirmen de diğer değirmenlere benzemiyor pek. Dışarıda bulunan su deposundan basınçlı su, değirmene gelerek hareketi sağlıyor.
İçilen nargile günün tadı tuzu oldu. İlk defa denedim ama güzel bir şeymiş doğrusu, elmalıydı ve mis gibi kokuttu ortalığı.
Bir dahaki Pazar'a başka bir gezi yazısı ile görüşmek üzere diyorum...
THE END
20 yorum:
Fotoğraflar çok hoş,keyifli bir gezi olduğu da belli.
Çok güzel fotoğraflar makinadaşım:) (canon d600)
fotolor harika ama aklım sahanda yumurtada kaldı
Fotolar harika, mekan harika, ormancının hikayesi hüzünlü .. O aldıklarında gözüm kaldı :) şaka şaka afiyetle ye, orda olasım geldi. Bu post bana iyi geldi ;) sevgilerimle...
çok güzel bir yermiş o taraftan giderken tabelesını görürdüm ama gitmek nasip olmadı bu kadar bir yer olacağınıda hiç düşünmemiştim bol bol gezip yayınlayın canım hasret gideriyorum oralarla:))
Ne iyi etmişsiniz Buğdayım bize de fotoğraflarla bu güzellikler nasip olmuş, bayıldım .
Özlem'ce teşekkür ederim, haftanın bir günü de olsa değerlenmesi gerek. Zaman değerli :)
Nehir İda, senin fotoğraflarını da gördüm,çok güzeller. Denemelere devam.
Dicle İpek, ortak bir zevkimiz var demek :)
Asis,uzakta olanlara yakından sevinçler göndermenin en güzel yolu blog.Biraz olsa gülümsetebilseydim ne mutlu.
Rengarenk Daphne, umarım iyisindir ve buraya olan özlemin ağır gelmiyordur. Ama bak ben buraları hep anlatırım sana böyle,sen de sevinirsin :)
Sevdacım, gülümsedim ve öptüm sizi :)
Meni de dötür:))
Leylakım,tam senlik :) Sen gel ben götürürüm seni.
gez gez sefan olsun
ne güzel yerlermiş oralar
bayıldım
ne keyif ne keyif! imrendim ama:(
Bu hikayeyi bilirim ama birebi r okumak çok etkili oldu, sağo Buğday'ım ...
Çok güzel fotoğraflar. Öyküsünü de daha doğrusu o bildiğimiz türkünün ora ile ilgili olduğunu da ablamdan duymuştum. Ben sınırlı sayılı günlerde gelip turist olduğum için kim nereye götürürse oraya gidiyorum. Belki seneye gitmek kısmet olur bana da :)
pazarları gezmek işkence yaa istanbulda mümkün oldugunca haftaiçi gezmek istiyorum :D
bu arada bi yandan ormancıyı açtım dinliyorum :)))
kahvaltıya geliyorum bi sahanda yumurta yapıverirsin artık..
aaa ama yarın pazar gezersin sen şimdi :D
kelebek çok büyük şans..
Yorum Gönder