24 Ağustos 2011 Çarşamba

AY HIRSIZIN'DAN ASIYAN'A ÇAKILAN UÇAK


Kitaptan bir bölüm.

Aşiyan Mezarlığı'nda, burnunun ucundan yere çakılı duran uçak şeklinde bir mezar taşı vardır. Gövdesinde "Hostes Rona Altınay" yazılı mermer uçağın bir kanadında mezarda yatan genç kadının doğum tarihi okunur: "27.1.1955"

Öteki kanatta yazılı olan ölüm günü ise bizi uçuş tarihinin en büyük kazalarından birine götürür. 3.3.1974
O gün Yeşilköy Havaalanı'na ulaşan habere hiç kimse inanmak istemez "981 düştü…"
''Ankara" adlı uçaktır sözü edilen …1974 yılının 3 Mart günü 08:55'te 221 yolcusuyla Yeşilköy'den havalanır Ankara…Önce Paris'e uğrayacak, yolcu indirip, yeni yolcularını aldıktan sonra Londra'ya uçacaktır. Orly'de 93 yolcunun indiği uçağa 217 kişi biner. 345 yolcu ve 12 mürettebatıyla Paris'ten ayrılan Ankara, Türkiye saatiyle 13:30'da yere çakılır.
Paris'e 60 kilometre uzaklıkta bulunan kulube golf oynamak için giden Carrel şöyle anlatır gördüklerini: "Uçak tam anlamıyla ormana doğru fırlattı kendini. Ağaçların tepelerini biçerek yere çakıldı. İki – üç saniye kadar sonra şiddetli bir patlama duydum. Aynı anda korkunç bir hava basıncı çevreyi yaladı ve bulunduğum kulübün camlarını parçaladı."
........................ ( Yazı devam ediyor ama buralarını atladım)

Kanatlarını oyun oynamak isteyen çocukların kırdığı, uçak şeklindeki mezar taşı!..
İstanbul, daha ne sırlar gizliyorsundur kuytu köşelerinde, kim bilir?



Bu mezarı aranızda gören var mı? Fotoğrafı koyulmuş aslında kitapta, ama Aşiyan mezarlığını ve müzesini çok merak ettim. Bu konu ile ilgili bana özel paylaşım yapacak birileri varsa çok sevinirim :))

Bu arada okumayanlar için bilgi. Kitabı sevdim. Gerçekler masal gibi akıyor...

18 yorum:

Meyra dedi ki...

koca şehir hakikaten ne hikâyeler barındırıyor kıyısında köşesinde..Gerçekten varsa bu mezarı gören paylaş bizimle neler yazdığını çok meraklandım..

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Yaaa ne güzel kitaptır o "Ay Hırsızı", iyi okumalar canım:)

Bugday Tanesi dedi ki...

Meyra gerçekten çok enteresan ve mezar taşı ucu ile toprağın içine gömülü,ama siyah beyaz baskı olduğundan fotoğraftan pek zevk alamadım.Bekliyorum fotoğrafını paylaşacak İstanbul'lu bir gönüllüyü :)

Bugday Tanesi dedi ki...

Özlem, gerçekten çok hoş. Şaşırdığım ve merakla devam ettiğim satırlar dur durak bilmiyor...

bilge ve annesi dedi ki...

buğdayım ben de bir çırpıda okumuştum

Bugday Tanesi dedi ki...

Kolay okunur bir kitap evet, ama içi kolay değil çok araştırılmış belli.

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Bu kitabı ben de okumuştum,çok bilgilendirici ve eğlendirididir...
Tatlı tatlı oku...

Unknown dedi ki...

Sunay Akın ın tüm kitapları akıcı kendi akıcı belki ondandır...
Aşiyan mezerlığını gördüm ama bunları hiç bilmiyordum...Çok enteresan gerçektende..

Sokrates'in Yeğeni dedi ki...

Selam Buğdaytanesi, bu mezarı görmedim ama son günlerde, muhtemelen sen de haberdarsındır, bir başka mezarla ilgili haberler var. Can Yücel'in mezarına saldırmışlar. Onun mezarına gittiydim bir keresinde. Üstündeki yazıyı hiç unutmam, onun dizeleri: "ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi".

MAVİANNE dedi ki...

sunay akının bilgisi ve hafızasına şapka çıkaranlardanım
acaip bir adam o,
inanılmaz hikayeler anlatıyor,
nasıl bir hafıza aklım almıyor
eminim bu gerçek masallar kitabı da diğerleri gibi etkileyicidir

laleninbahcesi dedi ki...

Bugdaycım, görmedim o mezarı...Ama ramazan bitsin söz, gidip araştıraıp sana resimleyeceğim...
Kitabının eline geçmiş olması lazımdı ama bayram postasına mı takıldı acaba..
Sevgilerimel

Bugday Tanesi dedi ki...

İçimizdeki Karnaval, bu itiraf edeyim ki okduğum ilk kitabı. Ve ben de dediğin gibi çok akıcı buldum.

Bugday Tanesi dedi ki...

Harun duymaz mıyım, duydum sinir oldum. Face'te bununla ilgili makaleler paylaştım. Medeni arkadaşlarımızı alkışladım!!!

Bugday Tanesi dedi ki...

Mavianne, dediğin kadar var. Konuları ele alışı harika :)

Bugday Tanesi dedi ki...

Lale abla süpersin, bekliyorum o halde :)
Bu arada kargo ulaşmadı elime malesef, umarım kaybolmamıştır :(

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Siyah beyaz tv.larımızda günlerce kaza ile ilgili haberlerle üzülmüş ve genç hostesin kurtulması için dua etmiştik. Yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmişti, anne baba asla fişinin çekilmesini istemediydi.Çok zaman oldu unuttum ama günlerce bu şekilde yaşadığını hatırlıyorum. Bir İstanbullu olarak Aşiyan mezarlığını gördüm ama hostesin mezarını görmedim.
Kitabı okumadım, kitap ve mezarlık ilgimi çekti ama.
Sevgiyle.

Bugday Tanesi dedi ki...

Sevgili Yaşamın Kıyısında, demek canlı şahit oldunuz o dönemlere. Kitapta küçük bir yer ayrılmış olsa da epey dikkatimi çekti. Sevgiler :)

Zeynep Özmen Ünlü dedi ki...

bende sunay akın sevenlerdenım, cok ıstedım okumak ama ımkan olmadı, ama kendısını cok dınlıyorum keyıfle