21 Nisan 2010 Çarşamba

Hayvanat Bahçesinde Hayvancıl İnsanlar

Yakşalık 3 hafta önce İzmir'e gittiğimde eşimin ailesi bizi İzmir Doğal Yaşam Parkına götürdüler.Ankara'da gittiğim hayvanat bahçesinde neredeyse ağlamaklı olduğum için başta içerisi ile ilgili tereddütlerim vardı.Hayvanların eziyetli hallerine,doğal hallerinden çıkmış tavırlarına bir daha katlanamazdım doğrusu.
Ama gerçekten temizliği ile,bakımı ile ve hayvanların neşeli halleri ile bir aile gibi olduklarından hiç şüphem olmadı.Eğlenerek ve içim rahat dolaştım kocaman yeşil alanı.Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi çevre yapısına çok önem verilmiş.
Sadece ve malesef yine insanların tuhaf  hareketleri çekti dikkatimi.Bu özenli parkta,bizim için bir şeyler yapılmaya çalışılırken tutum ve tavır çok önemli diye düşünüyorum.Başta bir tavus kuşu macerası yaşadık.Özellikle tabelalarda YİYECEK ATMAYNIZ ve AYAK BASMAYINIZ yazıyordu.Ama haşa,kim uyar ki bu kurala.Anne paşa paşa oğlunu salıyor tavus kuşunun üzerine,eline de güzelce ekmek veriyor.Yedir oğlum ,onun karnı aç diyor.Allahtan güvenlik çalışanları sürekli dolaşıyor da bu duruma bir son veriyor.Herkes  olmaz böyle bir şey ya diyor,ayrılıyor oradan.
Bu macerayı da sağ salim atlattıktan sonra,dar bir alanda kalabalığa denk geldik ve adım adım ilerlemeye başladık.Gözlerime inanamadım.Önümüzdeki iki bayan ellerinde bir çekirdek torbası laylaylom dolaşıyorlardı ve çekirdek kabuklarını yere atmakla meşgullerdi.Burda da mı dedim,hadi konserde,arabanın içinde,yürüyüşte,piknik alanlarında alışıktım da burda da mı dedim?Her yerde de olur mu çekirdek diye bağıra çağıra söylendim.Ayıbın da bu kadarı diyecektim ki yaşayacaklarım bitmemiş meğer.Ama üçüncü ve son maceramı anlatmadan önce sizi fotoğraflarla biraz şenlendireyim.
Bu fotoğraf özellikle çok güzel oldu.Ben bu deveye Çiftbaş diyorum :)
Bu gördüğünüz Pakbahadır'ın mezarı.Pakbahadır bu parkta büyümüş,yaşlanmış,hastalanmış.Öldüğü zaman da onu gömebilecekleri en güzel yerin burası olacağını düşünmüş yetkililer.İlk defa bir fil mezarlığı gördüm.Gerçekten ilginç değil mi?
Gelelim son olaya.Papağanlar vardı rengarenk.Bir de o kadar şenler ki muhabbet ediyorlar bizimle.25 yaşlarında gözüken bir çift papağanla dalga geçtiler ilk,sonra da ellerindeki kalemle pağanı dürtüklemeye başladılar.Dilim tutuldu resmen.Siz kocaman insanlarsınız dedim kendi kendime.Erkek olan durdu bir süre,sonra bayan, hadi devam et tepkisini bekliyorum ne yapacak, demez mi?Çok sinirlendim.Papağanı kalemle dürtükleyince nasıl tepki vereceğini 25 yaşındaki bir bayan merak ederse 35 inde neleri merak edecek acaba?Öyle sinirli bakmışım ki fark etmeden,erkek olan benimle göz göze geldi.Durdu,utandı sonra da hadi gidelim diyebildi sadece.Bu ülkede kaçımız duyarlıyız ,yada şöyle sorsam daha doğru olur.

BU ÜLKEDE KAÇIMIZ TOPLU ALANLARA GİRME GÖRGÜSÜNE SAHİBİZ?

3 yorum:

Esin Bozdemir dedi ki...

Ne yazık ki medeniyet bilmeyen, insana da hayvana da saygısı, sevgisi olmayan ve doğayı kirleten görgüsüz insanlarımız olduğu müddetçe böylesine acı veren manzaralara tanıklık etmemiz bizler için kaçınılmaz olacak!

Bu arada develi resim harika olmuş!
Bu güzel paylaşım için teşekkürler.

Bugday Tanesi dedi ki...

Bu konuda sana katılıyorum.Bu arada fotoğrafı beğendiğine sevindim.Öyle güzel duruyorlardı ki açıyı tutturmak istedim ve sanırım oldu :D

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

her zaman çok sevdiğim bir söz vardır, doğayı ve hayvanı seven kendini ve insanı sever.
Bu o kadar önemli ki.
Bu arada fotoğraflar şahane; oğlum görmesin:))

www.hayatizlerim.com