14 Mart 2009 Cumartesi

Yeni Hayatlar

12 Eylül 2006 sabahı , İzmir 9 Eylül Üniversitesinde , üzerimde bir yeşil önlük ameliyet masasına doğru ilerliyorum.İçimde inanılmaz bir titreme,hayatımda ilk defa ameliyata giriyorum.20 yaşımdayım o zaman.Bedenimi kontrol edemiyorum biraz da korkuyorum ama iyi olacaktı biliyorum.
Annemin böbrekleri iflas etmiş aynı zamanda kullandığı fazla ilaçlardan dolayı karaciğeri de görevini yapamaz hale gelmişti.Acilen nakil yapılmalıydı ,mümkünse aynı kan grubundan.Birçok tanıdığımıza sorduk ama bir kilo et değil ki bu sıraya girip alasın.Dolayısıyla kimse bu sorumluluğun altına girmedi.Anneannem ile annemin kan grubu tutuyord ;hiç düşünmeden ben böbreğimi veririm dedi fakat hem böbrek hem karaciğer anneanneme ağır gelirdi.Arştırıp öğrendik karaciğer naklinde pozitiflik negatiflik önem taşımazmış.Annem Arh- idi ben de Arh+.
İşte film bu bilgiden sonra başladı.Türkiye'de iki canlıdan bir canlıya yapılan ilk organ nakliydi.Söylenince ne kadar basit değil mi?Ama hiç de o kadar basit değildi.Saatlerce ameliyatta kaldık.Üçümüz,üç jenerasyon...Anneannem,annem ve ben...Hiç duraksamadan yattık o buz gibi masaya yeniden yaşamak ve yeniden başlamak için.Ve hepimiz gerçekten de yeniden başladık.
Uyandığımda karaciğerimin dörtte biri alınmıştı ,anneannemin de bir böbreği.Annemde yeniden can buluyordular.Sıcacık bir hayata merhaba demek için.
Sevgili okuyanlarım.Annem şimdi sağlıklı.Karaciğeri büyüdü kocaman oldu.Böbreği malesef vücuduna uyum ve artık bir organ listesinde sıra bekliyor.Şu anda diyalize bağlanıyor ama yeniden özgür bir yaşam için umut besliyor.Bu yazıyı sizlerle paylaşmamın sebebi de umut besleyenlere umut kaynağı olmak.Organ bağış kartını çıkartmak ne bir ücret ne bir zahmet gerektiriyor.Tüm hastaneler size bu konuda yardımcı olabiliyor.Eğer insanlara öldükten sonra yeniden hayat vermek istiyorsanız, onların umutlarını gerçekleştirmek istiyorsanız lütfen bu kartlardan edinin.Fakat Türkiye'de herşeye rağmen bu kartlar elinizde olsa da aileden onay isteniyor.Böyle bir bağış düşünceniz varsa bunu muhakkak ailenizle,eşinizle, dostunuzla paylaşın ki onlara sorulduğunda evet 'O ORGANINI BAĞIŞLAMAK İSTİYORDU' denilsin.
Bu konu o kadar uzun, o kadar anlatılmaz ki kelimelere dökmekte zorlanıyorum.Daha o kadar çok ayrıntı var ki.Benimle bu konuda görüşmek isteyen yada soru sormak isteyen olursa lütfen yorumlardan bana ulaşsın.Ve diğer blogger arkadaşlarımız,bu konuya lütfen değinin.Ne kadar yayarsak o kadar faydalı oluruz.Şimdiden teşekkürler...

4 yorum:

Fifi Croissant dedi ki...

Merhaba Buğday Tanesi

Okumaya başlarken başkasının hayatıdan bir hikaye yazıyorsun sandım. İnşallah annen bir an önce böbrek bulup iyileşir... Böbrek sorunu ne kadar zor, biliyorum. Allah yardımcınız olsun.

Seve seve sayfama taşıyacağım bu konuyu. Bir kişi bile bağışçı olsa bir can kurtulur...

Bugday Tanesi dedi ki...

Sevgili Magissa

O kadar mutlu oldum ki anlatamam.İlgin için çok teşekkür ederim.Biliyorum ki ayrı yerlerden aynı anda atan kalpler herşeyi güzele götürebilir.Dileklerin için ayrıca teşekkür ederim.yüreğine sağlık...

Sokrates'in Yeğeni dedi ki...

Blogda duyurdum Buğday Tanesi, umarım bir katkısı olur.

Adsız dedi ki...

ewet seninde dedigin gibi ülkemizde organ bagışı cok ciddi bi sorun sorun diyorum çünkü hala günah mı degilmi versem mi vermesem mi vb. gibi düşünen insanlar var biz insanlar olarak daha dogrusu organ bagısını ciddiye alan insanlar olarak cevremizi mutlaka bilinçlendirmemiz lazım annene de acil şifalar sonsuz saygılar görüşmek üzre...